30 Aralık 2014 Salı

2014'e Genel Bakış

Herkesin heyecanla beklediği yeni yıla sonunda gelmiş bulunmaktayız.Dışarıda kar yağarken,bende tüm sene neler yaptığımı,beni nelerin nasıl etkilediğini yazmak istedim.
Bana göre fazlasıyla uzun bir yıl oldu.Bazen çok sevindim bazen çok üzüldüm.Yaşadığım her şey bugün burada olmamı sağladı.Her sene bir önceki sene neler yaptığıma bakmak alışkanlık oldu.Yılın son günlerinde yaşadıklarımı,kağıda döktüklerimi  okuyup kendi kendime değerlendirme yapıyorum.İnanın son derece iyi hissettiriyor.
2014 yazına kadar okul modunun etkisindeydim.2014 yazı ise şimdiye kadar geçirdiğim en güzel yaz olarak aklıma ve kalbime kazındı.Tek başıma Barselona'ya hiç tanımadığım bir ailenin yanına gittim.3 gün onlarla beraber zaman geçirdikten sonra başka bir ülkede de ailem olduğunu bilmek yüzümü güldürüyor.Barselona da dünyanın her yerinden gelen 10 arkadaşımla beraber tekneyle mavinin her tonunu gördüğüm güzellikte yerlere gitmek,yeni yerler keşfetmek bana bir çok duyguyu yaşattı.Birbirine güvenmenin ne demek olduğunu,sorunların beraber aşıldığını hissetmek gerçekten tarifi olmayan duygular.Beraber o kadar güzel anılar paylaştık ve birbirimizin hayatlarında izler bıraktık.

Bugün bile İrlanda'lı arkadaşımdan yeni yıl hediyesi olan kargoyu almak mesafelerin sevgiye engel olmadığını anlamamı sağladı.
Giderken içimden keşke Roma'ya da uğrasam diye geçirmiştim,çok temiz kalpli olduğum için dönüş uçağında bir Türk uyuşturucu krizine girerek acil uçuşla Roma'ya inmemi sağladı.Anlatırken gülsem de o an içimdeki duyguları bastırmak pek kolay olmamıştı.Bunu tek başıma yaşamak bana farklı bir bakış açısı kazandırdı.Hayatın ne zaman nerede ne yaşatacağı belli olmuyor işte.
Sene içinde üzüldüğüm zamanlarda oldu.Kendimi yazarak,okuyarak,dinleyerek iyi hissettim.Çok güzel müzik grupları keşfettim.Keşfettikçe daha çok ilham buldum.Yazdıkça yazasım geldi.Çok sinirlendim yazdım,sevindim yazdım.İyi ki de yazdım.Birçok kitap okudum.Yepyeni karakterlerle tanışıp,hayata onların gözünden baktım.
Ülkece çok zor zamanlar atlattık.Beraber hiç tanımadığımız insanlar içim üzüldük.Birlikte olunca neler yaparız bunu gördük.Yardım konserleri bunu gözlemek için en iyi ortam olabilir.Anladım ki müzik insanları birleştiren en güzel araç.Müzikle bir araya gelen insanlar ne güzelsiniz sizler.
Sevdiğim pek çok grubu bu sene de sahne önünden pek çok kez izledim.Yeni yılda daha çok konser diliyorum.
Hiç tanımadığınız bir insanı nasıl mutlu edersiniz bu sene bunu da öğrendim.Van'da ihtiyaç sahibi olan çocuklara İstanbul'da topladığım kitapları yolladım.Teşekkür için telefonlar aldım.İnsanların mutlu olduğunu bilmek iyi hissettiriyor.
2014 benim için olgunlaşma,yeni kararlar ve tecrübeler senesiydi.Yeni yılla ilgili hem kendim için hem de insanlık için çok güzel dileklerim var.Umarım gerçek olur.2015'de daha çok sevgi diliyorum.Gerçekten herkesin ihtiyacı olduğuna inanıyorum.İyi seneler.






21 Aralık 2014 Pazar

Sevginin Gücü

Ben doğduğumda anne veya babamı seçerek dünyaya gelmedim.Ya sen?Hiç birimiz bu dünyaya gözlerimizi açtığımızda ailemizin kim olduğunu bilmiyoruz.Ailemizi,hayatımızda bizi nelerin beklediğini yaşayarak,deneyimlerle öğreniyoruz. Kimileri bu hayatta çok şanslı kimileri ise kendi şansını kendi yaratmak zorunda.
Ben kendi hayatıma,aileme,yaşadıklarıma hep şükrettim. Fakat geçen yılbaşında gözlerimi daha farklı açmamı sağlayan bir olay yaşadım.Kendi Interact kulubümle beraber yaşları ya bana yakın ya da daha küçük engelli ve down sendromlu çocuklarla bir gün geçirdik.Onlarla beraber ağaç süsleyip,dans edip,sandalye kapmaca oynadık.Ben o akşam eve gidince insanın içinde bulunduğu "engellere" rağmen gülümsemenin ne demek olduğunu anladım.
Bir sene içinde beni olgunlaştıracak pek çok olay yaşadım.İnsan her gün bir şeyler öğreniyor.Dünde böyle bir gündü benim için.Yine Interact kulubümdeki arkadaşlarımla iş birliği içinde bir etkinlik gerçekleştirdik. Umut Çocukları adında yaşları 10-17 arasında değişen 50 çocuğun okuduğu ve yaşadığı okula gittik. Daha önce sokaklarda yaşamış bu çocuklar ilk kez tanışmamıza rağmen  son derece sıcak ve içtendiler. Başta nasıl davranacağımızı,neler yapacağımızı bilmesek de sonradan sohbet ederek kaynaştık. Hepsinin birbirinden farklı hayat hikayeleri,dramları var. Küçücük yaşlarında çok şey yaşamışlar. Hepsi birbirinden tatlı,sevimli ve bir o kadar da yetenekli.Bazıları şarkı söylüyor bazıları çeşitli müzik aletleri çalıyor,satranç oynuyor. Keşfedilmeyi bekleyen yetenekler oldukları kesin.İlerde pilot,polis,mimar  veya satranç öğretmeni olmak isteyenler var.
Yetişkinlerin deyimiyle "geleceğimiz"olan bu çocukların sevgi kadar ihtiyacı oldukları bir şey yok. Kendi hayatlarımıza,dertlerimize odaklanıp başka hayatlarda neler olduğunu bilmiyoruz.  Unutmayalım ki sevgi gerçekten paylaştıkça çoğalır.Onlarla geçireceğimiz bir gün onlar için çok değerli. Ziyaretlerine gidelim,hayatlarına ortak olup yalnız olmadıklarını onları düşünen insanlar olduklarını hissettirelim.
Yeni bir yıla başlarken bizden istedikleri sevgiyi onlara verelim. Sevginin yanı sıra bir oyuncak da gülümsemelerini sağlar. Bizden oyuncak istediklerini belirtmeden geçemeyeceğim. :)
  

2 Kasım 2014 Pazar

Chet Faker Rüzgarı

Havalar soğumaya başladığı andan itibaren kendimi evden dışarı çıkarmak istemiyorum.Tüm gün yatmak,film izlemek veya kitap okumak istiyorum.Durum böyle olunca beni evden dışarı çıkarmak için bir güç gerekiyor. Dünde aslında böyle bir gündü.Fakat akşamında benim için çok özel olan bir etkinlik vardı. Chet Faker konseri! 24.Akbank Caz Festivali kapsamında gerçekten dünya çapında tanınmış sanatçılar ülkemize geldi.Benim favorim Chet Faker olduğu için tercihimi bu konserden yana kullandım.Konser Wolkswagen Arena'da gerçekleşti.Gerçekten bu sene favori konser mekanım oldu.Ulaşım konusunda da ücretsiz shuttle olması takdir edilesi. Rock N Coke'da ulaşım gerçekten problem olan bir konuydu.
Gelelim Chet Faker'a, tarzıyla ve sesiyle insanı kendine hayran bırakan biri. Rolling Stone dergisi de benimle aynı fikirde olacak ki 2013 yılında "En İyi Bağımsız Sanatçı"seçilmiş.Zaman konusunda ise 23.00'de çıkacak dendi ve tam saatinde çıktı.Konser sırasında İstanbul'dan bahsetmesiyle,sempatik tavırlarıyla salondaki herkesin sevgisini kazandı.Gerçekten hayran kitlesinin bu kadar çok olmasına şaşırmamak gerekiyor. 
Dün gece konsere gidemeyenler ve henüz Faker'ı tanımayanlar hemen dinlemeye başlasın.Çok seveceğinize eminim.İyi dinlemeler.
 



11 Ekim 2014 Cumartesi

Mutlularsa Nedenleri Var

İstanbul'da hava yağmurlu veya karamsar olunca dışarı çıkasım pek gelmiyor.İçimdeki evcimen kişilik böyle günlerde kendini yazı yazmaya vuruyor.Bugün bu aralar sürekli gündemde olan Norveç'le ilgili bir yazı yazıyorum.Daha önce hiç gitmedim umarım en yakın zamanda giderim orası ayrı konu.Bu yazıyı yazmak için görmem pek de gerekmiyor.Yazın Barselona'da tanıştığım Norveçli arkadaşım o kadar güzel anlattı ki ülkesini,ben de  neden insanlar bu kadar mutlu sebeplerini araştırdım..Zaten Birleşmiş Milletler'in Dünya mutluluk raporuna göre 156 ülke arasından 2. olmak her ülkenin harcı değil.Türkiye 77. sırada yer alıyor.Bunun nedenlerini hepimiz zaten biliyoruz.
Ben saymaya başlıyorum o zaman neden mutlular.
1-Herkes bisiklet ve yürümeyi tercih ediyor.Zaten hangi ülkede insanlar İstanbul trafiği kadar çok trafikle karşılaşıyor orası ayrı bir yazı konusu.Cuma trafiğini yaşamayan her insan zaten 1-0 mutlu olur.
2-Doğal güzellikleri o kadar bol olmasına karşın asla onu tahrip edecek bir eylemde bulunmuyorlar.Biz ülkece her geçen gün bina dikerek,ağaçları mahvetmeye devam edelim.İlerde oksijene ihtiyaç duyunca seviniriz gökdelenim var,nefes almasam da olur diye.
3-Dünya'nın en güzel olayı Kuzey Kutup Işıkları gibi mükemmel bir mucizenin ülkesi.Ayrıca Güneş'in hiç batmadığı noktada Norveç'te bulunan Nordkapp.

4-Dünya'nın en yüksek gelir seviyesine sahip ülke.Dolasıyla Avrupa'nın en pahalı ülke olması gayet doğal.Adamlar hak ettiklerini kazanınca,kimse pahalı olmasına itiraz etmez tabi.
5-Ülkenin son basılan parasını ülkenin en ünlü mimarlık firması tasarlamış.Sanat eseri gibi paraya sahipler.Kıskanmamak elde değil.


6-Ülkede yaşayan insanlar maceracı olmaları nedeniyle hobi olarak dağa çıkıyor,kano yapıyor.Benim için duvar kağıdı olacak kadar mükemmel fotoğrafları hafta sonu aktivitesi olarak yapıyorlar.


7-Balık yemeyi seven insanlar için cennet denebilecek bir ülke.Norveç Somununun ünü nereye giderseniz gidin dillere destan.Fırınlarında bile somonlu sandwich olması bunu doğrular nitelikte.
8-Ülkede çocukları bir birey olarak görüyorlar.Eğitimin küçükken ne kadar gerektiğini fark etmeleri,ülkenin çocuklarının hayata 1-0 önde başlamaları için çok mantıklı bir sebep.
9-Gerçekten kültürel,sanatsal pek çok etkinlikleri var.Sanatın ruhun gıdası olduğunu kavrayan bir toplumdaki insanlar zaten mutlu olmayı hak ediyor.Oya Rock Festivali veya Oslo Müzik Festivali beni çağırıyor.
10-Dünya'nın kişi başına en çok kitap alınan ülkesi yine Norveç.Ben Türkiye'de "Kitap okuyun,cahiller"lafını kullanmaktan yoruldum.Norveç benim için cennet sayılabilir bu noktada.
Gitmeden 10 madde yazmak pek de zor olmadı.Herkesin refah seviyesinin yüksek olduğu bir ülke mutlu olmasında ne yapsın.Umuyorum bir gün bizde Norveç gibi bir ülke oluruz da tek derdimiz hafta sonu hangi dağa çıksak olur.


5 Ekim 2014 Pazar

Sanatın Dili Olsa

Bazen nedensiz sayfalarca durmadan yazı yazabiliyorum bazen de yazmak için ilhama ihtiyaç duyuyorum.İlham bulmak kolay iş değil.Fakat bana ilham veren en önemli şey sanat.Bana kalırsa insanın kendini en güzel ifade etme biçimi ,sokak sanatı yani nam-ı diğer street art.Sokakların,duvarların şahit olduklarını keşke dilleri olsa da bilsek.Ben bu yüzden sokak sanatını çok seviyorum.Hem yapanın,hem sokakların tercümesi oluyor.İsyanları,aşkları,varoluşu,özgürlüğü,ben buradayım  demenin en güzel yolu.
Duvar yazıları ve çizimleri neredeyse ilk insanlara kadar dayanıyor.İnsan kendini ifade edemeden duramaz psikolojisine ters bir kere.Dünyanın neresinde olursanız olalım bu böyle.Her ülkede sanatçılar sokaklarda,duvarlarda hatta çöp kutuların üstünde sanat yapıyorlar.Bana kalsa boş duvar bırakmadan bunu yapabilen her sanatçı içindeki duyguları bu yolla herkese aktarmalı.
Pera Müzesi sanki benim bu sevgimi duymuş da bir sergi açmış."Duvarların Dili Graffiti/Sokak Sanatı" sergisi müze gezmeyi sevmeyen insanı bile kendine çekiyor.Aslında sergi 13 Ağustos-5 Ekim tarihleri arasında görülebilirdi.Ben hep son dakika işlerin kraliçesi olduğum için sergiye gitmek bugün aklıma geldi.Bayram bayram İstanbul trafiğinde heyecan ve acaba yetişebilir miyim stresiyle müzenin kapanmasına 1 saat kala sergiye girmeyi başardım.(Çizim yeteneğim olsaydı bu duyguları sergi sonunda çizerdim,emin olabilirsiniz.)
Birçok ülkeden sanatçı,Pera'nın duvarlarında sanatlarını herkesle yapabilecekleri en güzel graffitilerle bunu yansıtmış.

Sokak sanatlarında çoğunlukla isyanlardan ve toplum sorunlarından bahsedilir.Bu sergide de bunu unutmamışlar.Türkiye'de yaşanan iş kazaları(kaza değil cinayet desek daha doğru) duvarlarda hem Türk hem yabancı insanlarla paylaşılıyor.Bugün müzede Türk insanından çok yabancı turistlerin ilgisini çektiğini gördüm.Gerçekler dünyanın neresinde olursa olsun sanat varken bunu gizlemek hiç kolay değil.



 Herkese bol sanatlı bayramlar.Street art'ın hayatınızdan eksik olmaması dileğiyle.

31 Ağustos 2014 Pazar

Neydi,Ne Oldu

Ağustos ayının başından beri herkes kafasından aşağıya buzlu sular döküyor.Bunun temel nedeni, ABD’de yaşayan ALS hastası Pete Frates ve ailesi tarafından hastalığa dikkat çekmek için yapılan "#IceBucketChallenge" etkinliği.Amerika'da başlatılan bu etkinlik yaz ayında herkesin işine geldi.Gerçek yardımsever ve duyarlı insanlar buzları döktükleri gibi para bağışlarını da yaptılar.
Peki bu ALS hastalığı nedir,nasıl olur gibi sorular kaçımızın aklına geldi.Gerçekten 5 dakikanızı ayırıp araştırma yaparsanız,hastalıkla ilgili pek çok bilgi edinmek mümkün.Bazı insanları üşeneceğini düşündüğümden ben size kısaca yazmak istedim.Als,aynı zamanda motor nöron hastalığı olarak da anılan,merkezi sinir sisteminde,omurilik ve beyin sapı adı verilen nöronların kaybından meydana gelen bir hastalıktır.Hastalık sırasında zihinsel fonksiyon ve bellek bozulmaz.Detaylarını internete yazınca çıkan birçok sonuçtan okuyabilirsiniz.
Benim bu yazmaktaki amacım suyu dökmesini biliyorsanız bağışını da yapmanız gerektiğini söylemek.Çünkü suyu eğlence olarak kafasından dökmeyi Türk milleti çok sevdi.Öyle ki dökülen su önemli gibi görünmese de Afrika'da birçok insan susuzluktan ölüyor.Demek istediğim bir olayı yardım için yaparken diğer olayı da unutmamak gerektiği.


Ne Okusak?

Sıcaktan hiç hoşlanmayan biri olarak yaz tatilleri 'tatil'olması dışında benim için gerçekten eziyet dolu zamanlar olabiliyor.Okul olmaması,kafamı dinlemek bunlara bayılıyorum.Fakat bu sene gerçekten her ortamda konuşmanın ortasında,sonunda 'hem sıcak hem nem var'lafını duymaktan bıktım.
Bu yüzden sürekli klimanın altında oturup kitap okumak yapılacak en güzel etkinlik oluyor benim için.
Artık okuduğum tüm kitapları(Gün aşırı kitap bitiriyorum) burada paylaşmaya karar verdim.
Hem ben yazmış oluyorum,hem tavsiye verince kendimi çok iyi hissediyorum.

Öncelikle cinayet,korku,psikoloji türü kitapları çok severim.Seven var sevmeyen var fakat 'Olağan Psikopatlar' yaz başında okuduğum fakat gerçekten herkesin okuması gereken bir kitap.Dışarıdan bakınca benim işim olmaz demek normal fakat Kevin Dutton kitabında herkesin içinde olan psikopatlardan bahsedince gayet ilgi çekici bir kitap olarak karşımıza geliyor.



Yeni kitaplarla okudukça burada olacağım,sizde bende okumaya devam.

25 Ağustos 2014 Pazartesi

Festival Gibisi Yok

Hava nasıl olursa olsun insanın yapmaktan sıkılmayacağı tek şey bana göre müzik dinlemek.Her zaman,her yerde ruh halimize göre müzikler dinliyor veya müziğe göre ruh halimizi yansıtıyoruz.
En büyük hayallerimden biri sevdiğim bütün grupları günün birinde canlı dinlemek.Geçen sene bunu Rock N Coke sayesinde ilk kez yaşadım.Bu sene 7 Eylül'de Arctic Monkeys dinleyemeceğim ama Gnc Fest'14 bu sene herkesin bildiği Pharrel Williams,Rita Ora,Inna gibi yabancı sanatçılarla gününüzü güzel geçirmek için geliyor.Yabancıların yanı sıra hiç eskimeyen Manga,Model gibi gruplarda burada.
Okullar açılmadan güzel bir festival her gencin hakkı.Festival ruhunu şehir içinde yaşamak için güzel bir fırsat.Sonradan pişmanlık yaşamamak için gidilmeli.


5 Ağustos 2014 Salı

Ah Barselona Ah!

Bir Temmuz sabahı,erkenden kalkıp bavulum elimde tek başına Barselona'ya gidecek olmanın heyecanıyla başladı her şey.İlham kaynağı olarak çevremde gördüğüm insanlar hep inanırsan olur dedi.Ben ilk kez,gençliğimin en güzel zamanlarında bir şeyi bu kadar istediğimi Barselona seyahatimle öğrendim.
Bu sefer tek başınaydım sadece ben ve benim düşüncelerim vardı.
Bu seyahati Rotary Exchange Programı sayesinde yaptım,yaptık.Ben ve dünyanın geri kalan 9 ülkesinden arkadaşlarım.Hiç kimse eve gelince Barselona'yı,birbirimizi yaşananları bu kadar özleyeceğini tahmin etmiyordu.Bana bakın geleli neredeyse 2 hafta oldu fakat bu satırları yazarken gülümsememe engel olamadan,düşünmeden duramıyorum.
Kendi başına inanıp yurt dışına çıkmak ayrı,bir de bunu dünyanın en güzel insanlarıyla beraber yaşamak çok ayrı.Otel,yaz okulundan çok biz beraber teknede kaldık.Ve bu kesinlikle daha farklı daha inanılmaz bir deneyim oldu.Beraber mavinin en güzel tonlarına yelken açtık.Yüzdük,daldık çok eğlendik.Ve kesinlikle herkes hayatının yazını yaşadı buna hiç şüphem yok.
Bu yazımda sadece inanırsanız,gerçekten kalpten isterseniz her şeyin olabileceğini yazmak istedim.Daha sonra Barselona günlüklerimi sizlerle paylaşacağım.
Artık yazı yazmak için ilham aramıyorum.Çünkü onu nerede bulacağımı biliyorum.
 
Mavinin en güzel tonlarından sevgilerle.



10 Haziran 2014 Salı

Ne Hallere Geldik

Sonunda yağmurlar durdu,güneş fazlasıyla parıldıyor.Yaz geldi,çok bekledik çok olay yaşadık fakat sonunda kavuştuk.Okullar resmi olarak cuma günü kapanıyor.Herkes sosyal medyada güneş,kum,deniz fotoğrafları koymaya başladı.Tatile henüz gidemedim..Bende bunu değerlendirmek için filmler izleyip,yeni keşifler yapıyorum.Bugün şans eseri bir video izledim.Videoda çocukluğumun en güzel kahramanlarının şimdi olsalar yaşayacakları çevre ve hayatlar ele alınmış.
 





 
Disney'in en unutulmaz kahramanları belki insanlarda farkındalık duygusu yaratmaya yardımcı olur.Keşke bu videodakiler gerçek olmasaydı.Üzücü olan taraf bu bizim eserimiz..Cezasını hak edenler biz insanlar.
Eventually the rain stopped, the sun is shining too.Summer has come, we expect a lot but in the end we achieved many events we had.School officially closes on Friday. Everyone in social media sun, sand, sea began to make photographs.I could not go on vacation yet. I evaluate it for watching movies, I'm making new discoveries.Today I watched a video by chance.In the video the most beautiful of my childhood heroes even though they live now discussed the environment and life.Disney's most memorable heroes perhaps helps to create a sense of awareness in people.I wish this weren't true events in the video.The sad side is that we're responsible for this.We the people who deserve punishment.

9 Mayıs 2014 Cuma

İlginç Fikirler

Mayıs geldi,içimizde yaza gün sayan heyecanlı bir ruh yerinde duramıyor.Fakat ay başından beri yağmurlar,soğuk havalar sonbaharı andıran günler yaşatıyor.Bugün içinizi ısıtacak,yaratıcı bir fikir sahibi tasarımcının projesini sizlerle paylaşmak istiyorum.Gregory Kloehn adlı sanatçı Oakland,California'da sokakta yaşayan evsizler için kullanışlı ve tasarımlarıyla insanı etkileyen tekerlikli evler yapıyor.Sanatçı,eski kullanılmayan malzemeleri değerlendirip bunlardan ilgi çekici evler tasarlayıp,bu tasarımları hayata geçiriyor.Evler renkleriyle,iç tasarımlarıyla gayet sevimli duruyor.
 


 
Dünyanın bir ucunda da olsa bir insanın böyle bir proje yapması insanı mutlu ediyor.Sonuçta hepimiz yolda evsiz birini görsek acırız veya bu soğukta nerede kalacak gibi tepkiler vermeyi biliriz.Fakat kimse onlar için proje yapmayı umursamaz.Sanatçının içindeki insanlık beni fazlasıyla etkiledi.Küçük,eski,çöpteki ürünleri sanki yeniymiş gibi onarıp,kullanılabilir hale getirmek büyük bir başarı.Ülkemizde sokakta birçok çocuk kış aylarında dışarıda kalıyor.Sokak hayvanları da çocuklar kadar mağdur oluyor.Bizim için önemsiz gibi görünen bu tür olaylar onların hayatlarını etkileyebiliyor.Amerika'da bir sanatçının aklına gelen bir proje niye bizim aklımıza gelmesin ki?Biraz daha duyarlı ve yaratıcı olursak ortaya çıkabilecek fazlaca proje olabilir.


Renkli renkli bu evler hakkında olan bu projenin detayları  http://www.homelesshomesproject.org/ yazmakta.Türklerin aklına her konuda ilginç fikirler geliyor.Belki bu yazıda size ilham olur ve insanların hayatlarını değiştirmek için bir fikir bulursunuz.

18 Nisan 2014 Cuma

Kendi İlham Kaynağınızı Bulun.

Uzun zamandır bloguma yazı yazmıyorum.Bunun nedeni yazmak istemem değil yazacak konu bulamamam.Bugün oturdum ne yazsam,neler oluyor hayatımda diye düşündüm.Fark ettim ki yazı yazarken bana çevremdeki insanlar,olaylar,okuduğum kitaplar farkında olmadan ilham kaynağı oluyormuş.Bunun üzerine bende çevremde nelerden ilham aldığımla ilgili bir yazı yazmaya karar verdim.
Mevsimler içinden en çok sonbaharı severim.Sonbaharda doğduğumdan olsa gerek sararan yapraklar,yağmurlu havalar beni hep mutlu eder.Fakat bu sene bahar gelince sanki doğayla beraber bende yeniden doğmuş gibi oldum.Çiçekler renk renk açarken,doğa yenilenirken bende hayatımda aldığım kararlarla kendimi değişmiş hissediyorum.Bu zamanda fark ettim ki gözümüzün önünde olan fark edemediğimiz o kadar çok güzellik var ki her saniye onları kaçırıyoruz aslında.Bunu fark etmemde bana instagramda takip ettiğim hesaplar yardımcı oldu.Dünya çapında bu kadar insan binlerce fotoğraf paylaşıyor.Aynı yerde bulunan iki insan birbirinden farklı inanılmaz fotoğraflar çekerek her insanın hayata farklı gözle baktığını gösteriyor.
Kendimi ifade etmemde bana yardımcı olan en etkili gücüm okuduğum kitaplar.Bana hayatımın her alanında ilham konusu oluyorlar.Okuduğum kitaplarda altını çizip bulduğum anlarda o kitabın yazarına hislerime tercüman olduğu için o an sonsuz teşekkürler ediyorum.Bir kitapta ne kadar kendimi bulabilirim diye düşündüğüm zamanlarda karşıma çıkan her kitap iyi ki var.
Olmazsa olmaz dediğim oksijen kadar önemli olan ihtiyacım müzik bana mutluyken,mutsuzken her zaman ilham kaynağı oluyor.Yeni keşfettiğim müzikler,gruplar sanki yeni insanlarla tanışıyormuşum hissi vererek bana en büyük desteği sağlıyor.Bu yazıyı yazarken yeni keşfettiğim grup olan Foster the People'la kendimi daha iyi ifade ediyormuş gibi hissediyorum.
Her yazı gibi bununda sonu gelecekti.Ben çevremde bana ilham veren her şeyle,herkesle daha çok mutlu oluyorum.En önemli ilhamı annem ve babamın verdiği bu hayatta umarım herkes kendi ilham kaynağını bulur.Belki tesadüf eseri belki de arayarak.Bilemeyiz..

28 Şubat 2014 Cuma

Nasıl Görmek İstiyorsanız Öyle Bakın

Dünya üzerinde gezilecek,görülecek,keşfedilecek o kadar çok şey yer var ki.Aslında bazen bu mekanlar çok da uzağımızda olmuyor fakat biz göremiyoruz.Birçok insan hayata hep aynı çizgi üzerinden bakıyor.Önemli olan bakış açısını değiştirmek,fark edeceksiniz ki gözünüzün önünde kaçırdığınız birçok şey var.
Farklı bakış açılarıyla bir mekanı o kadar güzel değerlendirebilmek mümkün.Ben bu yazımda görünce bayıldığım,içinde kendimi unutmak istediğim bir mekanı sizinle paylaşmak istiyorum.Kütüphaneler!İçinde sadece kitaplar yok.Kütüphanelerde bambaşka dünyalar,yepyeni insanlardan oluşan bir dünya var.
Bazı kütüphaneler o kadar yaratıcı bir şekilde dekore edilmiş ki hayran kalmamak elde değil.
Kitaplarla bambaşka dünyalar yaratmak mümkün.Değişik şekillerde bakarsanız siz de kendinizi kitaplarınızla kaybolmak isteyeceğiniz bir mekan yaratabilirsiniz.Önemli olan sizin bakış açınız.


İç mekanda olduğu kadar dış mekanlara da ilham kaynağı oluyor kitaplar.İnsanın gözü gönlü açılıyor.Kitaplı günler.

23 Şubat 2014 Pazar

İçim gide gide New York'a gitti.

O moda haftası senin,bu benim diye diye son 1 aydır dünyadaki bütün moda haftalarını içim gide gide izliyorum.2 hafta önce New York'ta düzenlenen moda haftası gördüğüm en güzel tasarımlara ev sahipliği yaptı.Nasıl olduysa o moda haftası geçmek bilmeyen bir hafta gibi geldi bana.İnstagramda takip ettiğim blogger ve tasarımcıların fotoğraflarına baktığım kadarıyla sokaklarda en az podyum kadar renkli ve stil sahibiydi.


 Gözüme en hoş görünen tarzlardan örnekler.

Defile veya moda yazısı yazacak değilim.İlgilenen varsa Buse Terim,Chiara Ferragni gibi isimlerin bloglarını okuyup,instagram hesaplarından benim gibi içleri gide gide bakabilirler.
Beğendiğim belli başlı tasarımcılar arasında Zuhair Murad,Ellie Saab ve Tory Burch geliyor.Bir çok marka günden güne daha da ünleniyor.New York bende derin etki yarattı.Bu günlerde ise Milan Fashion Week gerçekleşiyor.Eğer modayı seviyorsanız mutlaka göz atın derim.



 Saatlerce oturup izleyebilirim.Bu kadar mükemmel olunmaz ki.